Kırşehir İç Anadolu'nun küçük "şirin bir kenti.  Neşet Ertaş, Muharrem Ertaş gibi büyük ozanların memleketi aynı zamanda. Kırıkkale, Aksaray, Nevşehir'le de komşu il olma özelliğini taşıyor. Şehir son 3-4 yılda yeni düzenlemelerle kendine gelmiş durumda. Kültürel değerlerini ön plana çıkarıp parklarla bahçelerle de bunu zenginleştirmekte. Cacabey camii bunların başında gelmektedir. Selçuklular döneminde Kırşehir emiri olarak görev yapan Cacabey, pek çok hayır kurumu ve camiyi inşaa ettirmiş ya da onarımını yaptırmıştır. Bunlardan belki de en önde geleni olan, Kırşehir’de zamanının fakültesi gözüyle bakılan Caca Bey medresesini 1271-1272 yıllarında gözlem evi olarak yaptırmış ve 1301 tarihinde Bizanslılara savaşırken sehit olunca da bu medresenin yanındaki türbeye defnedilmiştir.Şehirde üniversite ve POMEM oluşu esnafları ayakta tutan bir başka etken. Ankara ve Terme caddesi dışında pek bir gelişmiş caddesi olmasa da kafa dinlemek için dertsiz, tasasız bir şehir. Gönül rahatlığıyla gezebileceğiniz sokakları olması da şehrin avantajlarından. Yeme, içme yerleri oldukça fazla. Bu konuda da sıkıntı çekmezsiniz. Gezilecek diğer yerleri için başka bir yazı yazacağım oradan takip edebilirsiniz.  Küçük ilin küçük bir takımı olan Kırşehirspor da yeşil beyazlı formasıyla BAL liginde mücadele vermekte. Pek iddiası olmasa da her ilin bir takımı olması da güzel bir şey.  Anadolu illeri arasında olmazsa olmaz değil belki ama görülmesi gereken şirin bir yer olan Kırşehir'in yemeklerinden yemeden gitmeyin derim.