Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
MaYRıT. Blogger tarafından desteklenmektedir.

Yeşil Vadi - Beytepe Kampüsü - Ankara'nın Gizli Cenneti

Ankara'nın gezilecek gizli cenneti neresi diye belki google'da arama yapmış olabilirsiniz veya düşünmüş olabilirsiniz. Bizi takip ediyorsanız zaten Ankara rehberinden oldukça faydalanmış olacaksınız. Beytepe Kampüsü Hacettepe Üniversitesi'nin iki kampüsünden biridir. Üniversitenin diğer kampüsü Sıhhıye sınırları içerisinde kaldığı için pek kampüs havası yoktur. Beytepe Kampüsü de şehirden çok uzakta olunca doğayı keşfedebileceğiniz Ankaradaki nadir yerlerden. Göleti, ormanlık arazisi, sakinliği, kuş sesleri. Kafa dinlemek için ideal bir yer. 

Kampüse girmeniz için öğrenci kartınızın bulunması gerekiyor tabi dayınız yoksa. Giriş kapısından itibarek yerleşkeye ulaşmak en az 3 km. Sonrası huzur. Buranın adı Yeşil Vadi olarak geçiyor. Bundan birkaç yıl öncesinde çalı çırpı olan bu arazi şimdi öğrenciler için mesire yeri haline gelmiş. Hatta düğün fotoğrafları çekimleri de sıkça yapılıyor. Sonuçta burada çektiğiniz fotoğrafları gösterip Ankara sınırları içerisinde olduğuna inandırmak güç olabilir.


Nilüfer çiçeğini havalar ısınmaya başladıktan sonra göletin içerisinde görmeniz mümkün. Eğer fotoğrafçılıkla uğraşıyorsanız Beytepe görülmesi gereken başlıca yerler listenize almanız gerekiyor. 

İster sporunu yap, ister sevgilinle gez, istersen mangal yak, kitap oku, kafanı dinle, uzaklaş, şehrin gürültüsünden sıkıldıysan ne ararsan burada var. Tabi bunları yazarken Beytepe'de yavaş yavaş şehirleşmeye betonarme binaların sayısı artmaya devam ediyor. Ormanlar azalıyor ama önümüzdeki birkaç yıl daha buralar sakin olur. Planlarınızı hızlı yapsanız iyi olacak.



Unutmadan belirteyim Yeşil Vadi'de iki gölet mevcut bunlardan diğeri de kuğuların ve ördeklerin olduğu gölet. Buraya gelip hayvancağızları ağlatmadan beslemeyi de ihmal etmeyin. Kuğulu Parktaki kuğulardan bir eksikleri yok kafaları daha rahat ortam geniş ferah sonuçta. 








Yazılarımızı takip etmeye devam edin. 

Kurtuluş Parkı - Ankara

Kurtuluş Parkı, Ankara'nın en tanınan parklarından biridir. Fidanlık Mahallesi'nde yer alır. Adı eskiden bağlı bulunduğu Kurtuluş Mahallesi'nden gelmektedir. Ankara'nın en çok bilinen parklarından biridir. Kolej ile Cebeci arasında kalan bölgedeki yeşillik alandır. Burada bol bol çiftler, satıcılar, sivil polisler ve yeşillik mevcut. Dört mevsimde ayrı bir güzelliği vardır buranın. Ankara'da olup da bu parkın içinden geçmemek için çok uğraşmak gerekir. İçerisinde düğün salonu, koşu parkuru, masa tenisi oynamak için yerler, buz pateni pisti bulunmaktadır. Parkta çay bahçeleri ya da ağacın altında oturarak güzel zaman geçirebilirsiniz. Çok nezih bir yer olmasa da  mutlu olmak burada sizin elinizde. Her mevsim gelip fotoğraf çekilip hoş sohbetler edebileceğiniz yerlerden.


Parkta yıllanmış ağaçlar size bir yıl içerisinde bütün renklerini gösteriyor. hangi renk sizi yansıtıyorsa o mevsimde gelin, ister yalnız ister arkadaşlarla. O kadar çok ağaç var ki istediğini kendi ağacın yap ve yaslan. Düşünecek, kitap okuyacak zamanım var diyorsan otur saatlerce. Çocuğunu getir parklarında eğlendir. Halı saha maçları için toplan maç yap. Çok amaçlı bir park. Canın mı sıkıldı istersen Kurtuluş tarafına git istersen ters istikamet Kızılay. Her yer elinin altında. 
  


Parkın eski hali pek tekin değilken şimdiki hali daha bir gezilesi daha bir sevilesi olmuş. Ağaçlarından düşen palamutlarını al sakla belki hatırası olur ya da bir yaprağını. Bir kardan adam yap ve hatıra bırak. Bu parkı sen şekillendir.



Bir pinpon masası, iki kişiyiz, sen ve ben
Yeniyorsun hiçbir şey söylemeden, birden
Kurtuluş'ta bir fıskıyeli Temmuz gününden 





Kurtuluş Parkından Görüntüler...


Kurtuluş parkının yanındaki TED Koleji- Yeni ismiyle TED Üniversitesi




Beytepe Yeşil Vadi - Hacettepe Üniversitesi - Ankara



Beytepe'de İlkbahar Bir Harika


Güneş göz kapaklarımı ısıtıyor 
Ah! Güvenilmez ilkbahar güneşi 
Rüyada mıyım gerçek mi bu 
Hem var gibiyim hem yok gibi ..


Şair ne de güzel anlatmış ilkbaharı.. İlkbahar diyince aklıma geldi bu cennet gibi yeşil vadiyi anlatmak..




Yeşil Vadi Hacettepe Üniversitesi kampüsü sınırları içerisinde yer almaktadır. Öğrencilerin , öğretim üyelerinin, doğaseverlerin ,doğayla iç içe yaşamak isteyen herkesin buluşma noktası..
Özellikle Hacettepe Üniversitesi'nde okuyanların anlata anlata bitiremediği bir nevi sembol haline gelen Yeşil Vadi ormanın içinde doyasıya sessizliğin, yeşil alanın ,oksijenin ve temiz havanın tadını çıkarabileceğiniz harika bir yer.
İlkbaharda buraya gelmek benim için ayrı bir mutluluk ama kışın kar yağdığı zaman buraya yine uğramanızı tavsiye ediyorum.. Beyazın büyüsünü bir de burada görün derim.



Orman havası , kuğuların güzel sesleri, ağaçların hışırtısı , sessiz sedasız gezinen minik kaplumbağalar, şirin tavşanlar ..

Yeşil Vadi de çok çeşitli fotoğraflar çekilebilir albümünüze en tatlı kareleri yerleştirebilirsiniz.Yeşil Vadiyle sınırlı kalmak istemeyen ziyaretçiler yolu takip edip ormanın içine yürüyüş yapabilirler ..
Eğlenme, dinlenme,boş zaman ne yapmak istiyorsanız Yeşil Vadi beklentilerinizi fazlasıyla karşılayacaktır..Ailenizi,sevgilinizi, arkadaşlarınızı alıp gelin bu güzelliği bir de yakından görün ..

Tekrar görüşmek dileğiyle hoşçakalın..

Güven Anıtı - Güvenpark - Ankara

 Güvenpark Anıtı (Güvenlik Anıtı - Emniyet Abidesi) , Ankara Kızılay Meydanında Güvenpark içerisinde bulunan Türk ulusunun polis ve jandarmaya olan güvenini , Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı'nda ve İnkılap hareketlerinde beraber bulunduğu arkadaşlarını temsil eden heykeller ve insan zekasını, çiftçinin tarım çalışmalarını betimleyen kabartmaların yer aldığı anıttır. Ankara'nın merkezindeki bu anıt parkın içerisindedir. Her zaman önünde güvercinler ve  güvercinlere yem satan amca orada hiç ayrılmaz. 
Park kutlamalara, eylemler vb etkinliklerde toplanma yeri olarak kullanılıyor. Kızılay hatırası fotoğrafınızı burada çekilmeden gitmeyin. Çevresinde patenciler, apaçiler, izine çıkmış askerler ve polisleri bol bol görebilirsiniz. Anıtın hemen önündeki havuzu seyredip çay satıcılarından alacağınız bir bardak çay ya da çekirdekle biraz olsun zaman geçirebilirsiniz.







 Güvenpark havuzu yazın şırıl şırıl akaken kışın Ankara soğuğuna dayanamayıp buz tutar. Yazında kışında çevresinde oturan insanlar bulunur. Sigaranızı yakıp Ankara'nın hareketliliğini izleyebilirsiniz. Ankara'dan beklentinizi çok yüksek tutmamanız gelenler için en önemli sorun. Ama şu gerçeği de unutmamak lazım Ankara ülkemizdeki en düzenli şehirlerin birkaç tanesinden biridir. Kızılay'da çöp kutusu bulmakta zorlanabilirsiniz şimdiden söyleyeyim de elinizde kilometrelerce gezdirmeyin çöplerinizi. Ağaç diplerini çöp kutusu olarak kullanılıyor ve buralar belediye ekiplerince temizleniyor.
Kızılay'da yoruldunuz ve oturacak yer arıyorsunuz. Bu aradığınız yer Güvenpark'tan başka bir yer değil. Düzenlemesi güzel olsa da içinde barındırdığı binlerce farklı tip insandan dolayı pek güvenli sayılmaz. Bir sürü satıcısı, tinercisi, zorla ayakkabınızı boyamak isteyen çeteler. Ülke gerçekleri haline getirilen bu durum burada da var ne yazık ki. Soluklanmak için geldiğiniz bu yerde huzurunuz bozulmasın derseniz yanınızda 1-2 lira bozuk para alıp gidin de çete kovar olarak paranızı kullanabilirsiniz. Ankara'nın göbeği işte böyle bir yer. Mutlu olmak için de mutsuz olmak için de bir çok sebep var. Umarım sizler mutlu bir Ankara gezisi yaparsınız.

Başka yazılarımda görüşmek dileğiyle

Kızılay Meydanı - Ankara

Kızılay, Tükiye'nin başkentinin merkezi. Ülkenin merkezi, günde yüzbinlerce kişinin koşuşturtuğu beyazından, esmerine, kumralından, kumrusuna, kedisine, köpeğine, berduşuna, polisine, halkına, şarkıcısına, bakanına, dolmuşçusuna, taksicisine, fakirine zenginine herkesin bir şekilde yolunun düştüğü yerdir burası. İnsanların ilk buluşmaları için seçtiği yerdir. Belki burası YKM önü, Belki Dost Kitabevi'nin orası, ya da Kızılay AVM önü. Çok fazla elit mekanları yoktur bir Tunalı'ya, Bahçeliye, Çayyolu'na göre ama istemediğiniz kadar kafe, bar, alış veriş yerleri bulunmakta.



Meydanın ortasında 1 yıl önce yapılan (gezi olayları sonrası) platform bulunmakta. Hava değerlerini gösteriyor onun dışında Kızılay göbeğini ayırıyor. Pek de işe yaradığı söylenemez. Meydan sadece bir tane çok katlı binaya ev sahipliği yapıyor ki bu bina yıllardır boş. Ne zaman hizmete açılır bilinmez. Hafta içi ve hafta sonları bu meydan doludur. Eylemlerin merkezi olarak görülen burası Gezi eylemlerinde Ankara'nın da merkeziydi.








Ankara'da üniversite okuyacaksanız "YKM önünde buluşalım" cümlesini bir kere duyarsınız. İşte o YKM bu YKM. en üst katında güzel bir restaurant olan FLZ kafe vardır. Vaktiniz olursa bir kahvesini için de öyle gidin derim. Kızılay'da kadınlar için en cazip yerlerden birisi de Metro altı çarşısıdır. Metro altına indiğinizde çok sayıda dükkanda ne ararsanız giyim üzrine ucuz yollu bulabileceğiniz yerler var. Çarşamba pazarı gibi giren çıkan belli değildir bu dükkanlara. Sizde bakmadan çıkmayın.






Alış veriş yönünden bir de birkaç yıl önce faaliyete giren Kızılay AVM bulunmakta. Onlarca yıl faaliyet göstermeye bir binayken sonunda bir amaç için açtılar. Ama üst katlara çıkışı ve inişi bu AVM'de çok zordur. Kullanışlı bir yer olmasa da bol çeşit ve birçok markaya ev sahipliği yapmakta. En üst katına çıkan asansöre binip yemek yemeniz için alternatif yaratabilirsiniz.




KIZILAY AVM'den Kızılay Görüntüleri

Abdi İpekçi Parkı - Ankara - Sıhhıye

Abdi İpekçi ParkıAnkara'da, Sıhhiye Meydanı'nda bulunan bir parktır. Abdi İpekçi anısına 1981 yılında hizmete açılmıştır. Alanı 36,800 m2'dir. Parkta geniş çim alanları, havuz, çay bahçesi, çocuk parkı ve gökyüzüne açılmış iki el figürünün oluşturduğu bir heykel bulunmaktadır. Abdi İpekçi ülkemizdeki faili meçhul cinayetlerden birine kurban gitse de adını sonsuza kadar yaşatacak parkları, spor salonları, okulları yaptırılmıştır. 


Bu park Sıhhıye köprüsünün yanına kurulmuştur.Kızılay'a ve otobüs duraklarına yakın olmasından dolayı genci yaşlısı, pazara gideni, otobüse bineni, sevgilisiyle geleni, işe giderken, okula giderken yol üzerinde bulunan bir yerdir. Hacettepe Hastanesi, Ankara Hastanesi, Adliye Sarayı parka çok yakın yerlerden birkaçı. Bazı mitingler ve eylemlere de ev sahipliği yapmaktadır. MEB'te atanamayan öğretmenler yılda bir kere gelirler. 




Ağaçların suya değen dalları, su sesi ve biraz gölgelik arayanlar bu parkın bir köşesine kıvrılıp otururlar. Yaz sıcağından korusa da Ankara'nın kışında buralarda pek kimse bulunmaz. Geceleri bu taraftan yolunuz geçerse kestane kebap yemenizi tavsiye ederim. Midye dolma sevenler için her yerde olduğu gibi burada da mevcut. Ufak bir hatırlatma yapmakta fayda var. Son dönemde ülkemizdeki Suriyeliler tüm yurtta olduğu gibi Ankara'da da çoğaldılar ve dilencilik yapmaya başladılar Abdi İpekçi parkındaki Suriyeliler konusunda da uyarmakta fayda var. 



Parkı bitirdik ve yolumuz artık Kızılay'a doğru gidiyor. Yan taraftaki fotoğrafta gördüğünüz boğa heykelini geçiyoruz. Boğa olduğunu belirtmek istiyorum çünkü geyik heykeli diyenler çıkabilir. Dikkatle bakarsanız geyiğin yanında da iki tane boğa bulunmakta. Gereksiz ayrıntıları atladıktan sonra yaklaşık 10 dakikalık sakin bir yürüyüş sonunda Kızılaydasınız. Yol boyunca giderken meşrubatçılardan taze sıkılmış meyve suları alabilirsiniz. Sağlı sollu yeme-içme ve giyim dükkanları mevcut. Ankara'da olduğunuzu hissetmenize yetecek kadar grilik vucüdunuza işleyecektir.

Başka yazılarımda görüşmek dileğiyle.




Atatürk Heykeli. Kızılay yolu üstünde yalnız kalmış bir heykel.

Ulus


 Ulus.. Ankara'nın 7. harikası. Genci pek bilmese de eskinin gençlerinin en iyi bildiği Ankara'nın merkezi. Atatürk döneminden bu yana kalbi olmuştur başkente. Hacı Bayram-ı Veli camii, İş Bankası, Sümer Bank, Anafartalar, Ulus Hali, ilk meclis, Gençlik Parkı yani bundan 50 yıl önce Ankara'da sayılacak her şey yine Ulus'ta vardı. Geceleri tenha olan Ulus başkentin iş merkezi. Burada apartman dairesi değil iş yerleri vardır. Genelde orta yaş ve üstü halka hitap etmektedir. Gençler için cazip pek yer yok ne yazık ki.






Yandaki fotoğrafta gördüğünüz yer Anafartalar. Malum patlamanın olduğu yer. Buranın önünden Kayaş, Mamak gibi Ankara'nın doğusunda yer alan ilçe ve semtlere otobüsler kalkmaktadır. Aynı zamanda Anafartalar çarşısında Türkiye'de ilk kez yürüyen merdiven kurulmuştur. Çarşının içinde gelinlik, spor , aksesuar gibi çeşitli giyim mağazaları bulunmaktadır. Oldukça eski bir yapı olduğu dışardan bakılınca görülüyor zaten.
    Anafartalardan aşağıya doğru gidince bizi tarihi Sümer Bank ve İş Bankası reklamlarında sıkça gözüken o tarihi binası çıkıyor karşımıza. Sümer Bank'ın satışlarının olduğu tarihi bina ne yazık ki LC Waikiki'ye verildi kaç yıldır orada faaliyet göstermektedir. Tarihini kapitalist düzene bırakan ülkemizden sadece bir örnek. Yaklaşık 8-10 yıl öncesine kadar Sümer Holding ürünleri bu binada satılıyordu.


                                                              
Ulus'un simgesi Atatürk Heykeli. Ulus Meydanındaki heykel kurtuluş savaşı dönemini anlatan bir heykel. Bu meydanda oturup dinlenmek ve bir simit ayran keyfi yapmak güzel olacaktır. Kazı kazancılar ve kuşlara simit atarak vakit geçirebilirsiniz. Ankara'ya gelince burada da bir fotoğrafınız bulunmalı derim.

Ulus son çeyrek asırda cazibe merkezliğini Kızılay'a kaptırmıştır. Ancak Gençlik Parkı'nın yenilenmesi, metro ve keçiören tarafında gitmek için kavşak nokta olması burada hayatı biraz daha hareketli kılmakta.



Heykelden aşağıya inince yolun karşısında gençlik parkı kalıyor. Gençlik Parkı'nı ayrıca bir zaman inceleyeceğim. O yüzden Ulus'tan inice Gençlik Parkıyla Karşılaşacağınızı bilmeniz yeterli olacaktır.

                                                                        
Sıhhıye Ankara Adalet Sarayı. Ulus - Sıhhıye arasında kalmaktadır. Genelde haberlerde eylemlerle gündeme gelmekte. Karşısında TRT ve Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fafültesi bulunmaktadır.

Başka yazılarımda görüşmek dileğiyle.



Ankara Kalesi

Ankara’ya yolu düşen herkesin merak ettiği bir yerdir Ankara Kalesi. Anadolu Medeniyetler Müzesi, Rahmi Koç Müzesi gibi kültürel değerlerin olduğu kaleye ne yazık ki belediye tarafından gereken önem verilmemiş. Altındağ Belediyesi’nin oradan çıkmaya başladığınız yollar yokuş ve dar sokaklardan oluşmaktadır. Dar sokaklarında hediyelik eşyacılar çarşısını geçtikten sonra kuruyemişçileri sizi karşılar. O yokuşu çıkarken Gramafon  Kafe’ye uğrayabilirsiniz. Nostaljik bir esintisi vardır.       

                         

Halıcılar, tesbihçiler, saz-söz ustaları derken yorularak çıkılan yokuş kale kapısıyla başlamaktadır. Kalenin içerisinde çok sayıda restorasyon aşamasında ev bulunmakta. Bursa evi dikkati çekenleden bir tanesi. Kalenin çevresinde oturan çocuklar harçlıklarını çıkarmak için kaleye yaklaştığınızda yakanıza yapışabilir. İngilizce, Fransızca bitmiş Japonca bile çeviri yapabiliyorlar. Kalenin geçmişini öğrenmek istiyorsanız “ki istemiyorsanız da” onlar sizi bulur.









Kaleye çıkarken son yokuşta el emeği ürünlerini sergileyen teyzeler çanta, bileklik, tesbih satıyor. Bakmak serbest kesinlikle çekinmeyin. Bu aşamadan sonra artık kaleye geldik.  Kale zamanında nasıl yapıldıysa halen aynı. Ne bir korunak ne bir tadilat. Kalenin üstünde yürürken gecekonduların üstüne düşmeniz işten değil. Dikkatli olmakta fayda var. Yükseklik korkusu olanlar kalenin çevresinde pek dolaşmasa iyi olacağı kanaatindeyim.
Kale sanki Ankara’nın tam ortasında. Bir taraf eski gecekondu evler diğer tarafı modern yapılar. Keskin bir çizgi var.  Yapılaşma her şeyi gösteriyor. Ankara’ya hakim bir yerde olması kalenin en iyi yanı. Umarım belediye kale için biraz düzenleme yaparsa daha iyi olabilir. Şunu da söylemekte fayda var kale çevresi pek tekin değil. Belki oralarda güvenlik açısından da önelemler alınsa tadından yenmez.




Kaleden çıkmak için çıktığımız yokuşları iniyoruz geri. Bu sefer başka yoldan. Ulus’a çıkmak için inerken sağ taraftaki ara yolları takip ediyorsunuz. Kale çevresinin ne kadar çok modernize edilmesi gerektiğine oraları gezerken anlıyorsunuz zaten. Kale kapısından da geçtikten sonra güzel bir park karşınıza çıkıyor. Orada azıcık oturup soluklanın da yeşilliğin tadını çıkarım derim.

Diğer yazılarda buluşmak dileğiyle.

Ankara Kalesinden Görüntüler ..

ANKARA KALESİ
Tarihçeden bahsedelim..
 Ankara Kalesi Ankara'nın Altındağ ilçesinde bulunuyor. Kalenin ne zaman yapıldığını tam olarak bilemiyoruz. Romalılar,Bizanslılar hakimiyetinde kalan kale, 1073 yılında Selçukluların eline geçmiş daha sonra Haçlılar tarafından alınmış ve yine sonrasında Selçuklular hakimiyetine geçmiştir. Selçuklular döneminde onarılan ve eklemeler yapılan kale Osmanlı döneminde 1832'de Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın oğlu İbrahim Paşa tarafından onarımdan geçirilmiştir.
 Ankara'nın adeta bir simgesi haline gelmiş Ankara Kalesi yıl boyu yerli yabancı turistleri bünyesinde ağırlamaktadır.




 Ankara Kalesi'ne çıktığınızda Ankara manzarasına şahit olacaksınız.Şehre ait ne varsa kuşbakışı seyredebileceğiniz bir yer ayrıca Ankara Kalesi.


 Ankara Kalesine giriş ücreti bulunmamakla birlikte maalesef sokak çocuklarının eğitimi olmadan insanları yönlendirmeye çalıştırdığı görülmektedir.

 Kalenin tarihi duvarları arasında gezinen birçok insan bu tarihi yolculuktan oldukça memnun gözükmektedir.




 Anıtkabir'den Gençlik Parkına Ankara da neresi varsa bunları görmenize olanak sağlayan bir Ankara Kalesi..


 İç yapısı oldukça geniş tam bir kale mimarisini yansıtan bu yapı çocuklar için bazı geçiş yerleri ve özellikle yüksekten korkanlar için problem olan yerler içeriyor ne yazık ki..





 Ankara'nın çok çok eski zamandan kalan evleri günümüzde de varlığını sürdürmektedir..



 Kaleyi gezdikten sonra dinlenebileceğiniz Ankara' da bulunması zor bol yeşil alanlı park ziyaretçilerini bekliyor..



 En sıcak yaz günlerinde dahi serin olan bu parka gitmenizi tavsiye ediyorum..



 Benden size tavsiye eğer Ankara'ya yolunuz düşerse Kale mutlaka görmek isteyeceğiniz bir yer olacaktır..






Online Ziyaretçi

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı