Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
MaYRıT. Blogger tarafından desteklenmektedir.

Topkapı Sarayı - İstanbul


Yıllar yılı Osmanlı padişahlarının yaşadığı bu saray Osmanlı dönemi boyunca devletin idare merkezi olarak kullanılmıştır. Topkapı  Sarayı Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılmış ve Dolmabahçe Sarayı yapılana kadar idare merkezi olarak kullanılmıştır. Osmanlı dönemi padişahları Dolmabahçe Sarayı , Yıldız Sarayı gibi saraylara geçince Topkapı Sarayı baya bir boşalmıştır. Ama önemini hiç kaybetmemiştir.
 Topkapı Sarayı ister dış fiziki yapısıyla olsun ister içindeki tarihiyle olsun ziyaretçileri Osmanlı Dönemi'ne götürmektedir. Tarihle baş başa kalıp maneviyatı burada yaşamak özellikle İstanbullular için bir hayli kolay. Saraydaki restoranlarda aç değilseniz bile şerbet içmenizi tavsiye ederim.( Osmanlı Şerbeti) . Marmara denizi' ni bir de harem dairesinden izlemeye ne dersiniz ? Görsellik açısından da Topkapı Sarayı sizi tatmin edecektir.
Genel anlamda Hazineler ve Harem en ilgi çekici bölümler olarak değerlendiriliyor. 4-5 saatinizi keyifle ayırabileceğiniz bu eşsiz mekan kesinlikle gidilip görülmeli diyorum. İlginç bir şekilde yabancı turistlerden giriş ücreti daha çok alınmaktadır. Yerli turistler için giriş ücreti 20 tl dir. İlginç bir bilgi vermek gerekirse Topkapı Sarayı'nda bulunan alay meydanı devlet büyüklerinin at ile girebildiği tek alandır.  Son sözüm İstanbul'un güzelliği ardında  Topkapı Sarayı'nı görmek sizleri mutlu edecektir.

Ölü Deniz - Fethiye

Death Sea.. Bundan önce gördüğünüz bütün mavileri unutun ve denizin maviliğini burada yaşayın. Upuzun plajı, maviliği, yeşilliği deniz sezonunu burada açmak için yeterli sebepler. Ölüdeniz tam bir cennet. Sadece denize girmenin dışında çeşitli sporlarda burada yapmak mümkün. Önce ulaşım diyelim; beldeye hem kara, hem deniz, hem de havayolu ile ulaşmak mümkündür. Antalya, İzmir, Ankara, İstanbul gibi merkezlerden Fethiye ilçesine düzenli otobüs seferleri yapılmaktadır. Dalaman Havaalanı da beldeye bir saat mesafededir. Fethiye Ölüdeniz arası 12 km'dir. Fethiye'den beldeye düzenli ulaşım imkânları bulunmaktadır.
Beldede nitelikli birçok otel, pansiyon, ve kamp yeri mevcuttur. Her türlü deniz sporunun yapılabildiği beldede safari, dağcılık,yürüyüş ve rafting yapma olanaklarıyla birlikte Babadağ'dan 2000 metre yükseklikten "Yamaç Paraşütü" ile atlama imkânı da vardır. 
Başka ne kaldı ki geriye. 1 hafta içerisinde böyle bir tatille bir senelik çalışma enerjisini depolayabilirsiniz.  
Buranın eksilerine de değinelim de sonra ben duymadım olmasın. Öncelikle deniz çabuk derinleşiyor. Bu tamamen doğasıyla ilgili ama al ilerinsindeki milli parkın sahili daha sığ denilebilir. Park'a giriş ücretli haberiniz olsun. 

İkinci eksisi de tekne turu şirketleri Ölüdeniz sahilini insan atıkları ve pisliklerini sahile yakın yerlerde döktükleri için deniz üstünde pislikler gözle görülebiliyor. Buna bir önlem alınmazsa buranın namı eskisi kadar kalmayabilir bile. 

NOT: Tekne turlarıyla Aya Nikola Adası, Gemile Koyu, Karacaören, 12 adalar ve Göcek'i gezmek mümkündür.

Başka yazılarımda görüşmek dileğiyle.. Birkaç fotoğraf daha sizlerle:



Ulucanlar Cezaevi Müzesi - Ankara

Yakın tarihin karanlık sayfalarından izler. Yüzlerce okumuş insanın yattığı mapushane! Nazım Hikmetler, Deniz Gezmişler, Ecevitler, Necip Fazıllar, Mustafa İslamoğlu ve niceleri.

68 kuşağının önde gelen isimlerinden Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, 6 Mayıs 1972 tarihinde cezaevi avlusundaki kavak ağacının altında idam edildi. 1980 ihtilalinin ilk infazı da 8 Ekim gecesinde, sol görüşlü Necdet Adalı ile sağ görüşlü Mustafa Pehlivanoğlu'nun idam edilmesiyle bu cezaevinde gerçekleşti. 13 Aralık 1980'de ise Erdal Eren'e verilen idam cezası burada infaz edildi.
Cezaevinde, Cüneyt Arcayürek, Mahmut Alınak, Fakir Baykurt, Hatip Dicle, Orhan Doğan, Bülent Ecevit, Yılmaz Güney, Nazım Hikmet, Yaşar Kemal, Yavuz Öbekci, Selim Sadak,Sırrı Sakık, Kemal Tahir, Metin Toker, Muhsin Yazıcıoğlu ve Leyla Zana gibi çok sayıda ünlü tutuklu ve mahkum kaldı.
29 Eylül 1999'da başlatılan Hayata Dönüş Operasyonu sırasında cezaevinde 10 kişi öldü, 100'e yakın kişi de yaralandı.
1989 yılında Nur Sürer'in başrolünü oynadığı Uçurtmayı Vurmasınlar filmi bu cezaevinde çekilirken, Yılmaz Güney'in Duvar filminin de ilham kaynağı oldu.
1 Temmuz 2006'da kapatıldı.
Burada bırakılan binlerce hatıranın ardından restorasyon çalışmaları yapılarak müze haline getirilen burada gösteri salonu ve avlularda hapishane müzikleriyle gezme fırsatınız oluyor. Sorgu odalarından çıkan işkence sesleri ile döneminin şartlarını anlamakta yardımcı oluyor. Müzede restorasyon sırasında bazı yerler orijinallikten uzak yeni bir yapıda gözükse de keşke hiç dokunulmadan bırakılsaymış diyebilirsiniz.

Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının asıldığı dar ağacı da bu yenilemeden nasibini alanlardan ne yazık ki. Bir tarihi olduğu gibi bırakıp güçlendirmek yerine eski halinden daha modern hale getirmek yapılan yanlışlardan. 

Biraz da buraya ulaşım ve giriş ücretinden bahsedeyim. Dikimevinde inip Cebeci tarafına gittiğinizde sağ tarafta kalan bu yere cüzzi bir parayla girmeniz mümkün. Yanlış hatırlamıyorsam tam 5 öğrenci 3 lira. 

Küçük yaşta çocuklarınızı götürmeyin en azından 13 yaşından büyükse burayı görmeleri hem faydalı hem de sağlıklı olacaktır.

Başka yazılarımda görüşmek dileğiyle.



Botanik Park - Ankara

Botanik park... Atakule'nin popülerliğinden nasiplenmiş yeşillik alan. Kurtuluş Parkı'nın Atakule şubesi sizleri güzel bir heykelle karşılıyor. Ankara'nın en nezih yerlerinden olan Cinnah Caddesi kenarında olan bu parkta uzun eşek oynayan çocuk heykeliyle bir fotoğraf çekilmeden gitmeyin. Havuzu, çay bahçesi, manzarası ve sessizliğiyle sizlere kafa dinlemek için Ankara'da başka bir yer.

Parka gidiş yolları cumhurbaşkanlığı köşkü (pembe köşk)'e çok yakın olduğundan tüm yollar oraya çıkar. Yokuşu bitirdiğiniz yerde parka giriş başlıyor. Çekirdeklerinizi alın belki bir de içecek sonrası iyilik sağlık. İğde ve ıhlamur ağaçları oldukça çoktur ki burada ağaçların dalları yere doğru sarkma yapar mevsiminde. Nimetlerinden faydalanın ki bu parkın size minnetini yaşayın.

Parka fotoğraf çekimleri başta olmak üzere, yalnız kalmak, şehrin kasvetinden kaçmak, sessizlik için gidilmesi gereken yerlerden.

Mutlaka uğrayın buraya sonra Ankara'da yeşillik yok triplerine girmeyin.

Başka yazılarımda görüşmek dileğiyle.

Dolmabahçe Sarayı - İstanbul

Dolmabahçe Sarayı
250.000 metrekarelik bir alan üzerine kurulu Dolmabahçe Sarayı Üsküdar'ın karşısında yer almaktadır. Osmanlı Saraylarının en büyüğü ve en güzelidir diyebiliriz aslında. Abdülmecit Han tarafından 1856 yılında tamamlanmıştır. Sarayın ana yapısında selamlık, harem-i hümayun, muayede salonu, veliahd daireleri vardır. Dolmabahçe Sarayı'nın bulunduğu alan yıllar yıllar öncesinde Boğaziçi'nin bir koyu idi. Dolmabahçe Sarayı'nın açılış töreni Ruslarla yapılan Paris Antlaşması'ndan sonra yapılmıştır.


Sarayın en gösterişli ve en büyük yeri muayede salonu olarak bilinir. Sarayın asıl girişi saat kulesi tarafındaki kapıdır. Bundan hariç bir kısmı denize açılan on kapısı daha vardır. Kapılardan bâzılarının yapımında mükemmel bir demir işçiliği icra edilmiştir. Osmanlı sultanlarından 6 sı burada yaşamıştır. Sarayda genel anlamda rehberlerin yetersizliği görülmektedir. Özellikle resimlere çok ilgiliyseniz arkanızdaki güvenlik görevlilerin sırayı ilerletmesi oldukça canınızı sıkacaktır.
2
Dolmabahçe Sarayı'nda muayede salonunda sonra geçilen ve adı hususi daire olan bölümün denize bakan tarafındaki dördüncü oda Atatürk'ün hayata veda ettiği tarihi bir oda olarak müze şeklinde bulunmaktadır.Atatürk Sayarona yatında geçen hastalık ve zor zamanlardan sonra bu odaya getirilmiştir.
Dolmabahçe Sarayı giriş ücreti tam bilet 30 tl indirimli bilet ise 15 tl dir. Bunun dışında ekstra ücretlerde yer değiştirmeye bağlı olarak çıkabilmektedir.

Beypazarı - Ankara

Beypazarı, Ankara'nın 98 km batısında şirin tarihi bir ilçedir. Eski adı Beğpazarı olan Beypazarı Roma Dönemi'nde İstanbul'u önemli şehirlere bağlayan (Ankara, Bağdat gibi) büyük tarihi geçit yolunu üzerinde bulundurmaktaydı. Lagania biline ilk adıdır. Burası Bizans'ın psikoposluk merkezi olarak bilinir.
Buraya Romalılar,Osmanlılar ,Galatlar gibi birçok kavimin egemen olduğu biliniyor. Beypazarı'n gideceğinizde de göreceksiniz ki buralar konaklarıyla meşhurdur.
 Beypazarı'na gittiğinizde konakların iç yapısını neden evlerin en üst katında bir bölüm ayırdıklarını, ve evlerin burada bitişik olmasının ne anlama geldiğini keyifli sohbetlerle öğreneceksiniz. Beypazarı'nda birçok el sanatlarına şahit olacaksınız. Dokumacılık, bindallı, dövme bakırcılık bunlardan sadece birkaçıdır. Bu arada  Beypazarı'nda yöresel lezzet çok. Misafirperverliğiyle ünlü insanları sizlere sarmalardan dolmalara, 70 katlı baklavaları, havuç suları, havuç lokumları, havuç reçeli, ünlü Beypazarı maden suyunu ikram etmekten çekinmeyecektir.


Tavsiyem havuç lokumu almadan buradan gitmemeniz. Unutmadan Beypazarı'na gelip de İnözü vadisi'ne uğramadan geçmemeli insan. İnözü Vadisinde ister sakinliğinde dinlenin, isterseniz çayın kenarında pikniğinizi yapın. Derme çatma kamelyalar ,işinizi fazlasıyla görmektedir ve işin güzelliği gerçekten burada. Hediyelik eşyalarınızı aldınız  Beypazarı'nı gezip dolaştınız , en güzel yerde pikniğinizi de yaptınız artık veda vakti. Beypazarı'ndan çıkarken görevlilerin sizlere maden suyu ikram ettiğini göreceksiniz . Afiyet olsun.

Gençlik Parkı - Ankara Tanıtım

Ankaralılar için parkın ilk hali, parkların modernize edilmiş eski dönemdeki park. 1943 ylında hizmete giren park o zamandan beri Ankara'nın bir simgesi oldu ve bitmek bilmeyen bir ziyaretçi akını ile milyonlar burayı gezdi, gördü. 10 yıl öncesine kadar eski modernliğini ve nezihliğini kaybeden park restore edildi yıllarca ve yeniden güvenli bir yer haline geldi. Parkta başta lunapark olmak üzere sergi salonları, kafeler, çay bahçeleri ile gezilip görülebilecek bir mekan oldu. 

Ulus metro durağında inerek 5 dakikada gidebilirsiniz. Ulus heykelden 15 dakika da Ankara tarihini seyrederek bu güzel parka gelebilirsiniz.

Modern Ulus'un Ankara Spor Salonu,19 Mayıs Stadyumu ile üçlemeyi tamamlıyor. Yeni yüzüyle çeşitli konserlere, sergilere ev sahipliği yaparak tüm yaş gruplarına hitap ediyor. Ankara'da yaşamış bir büyüğünüz varsa mutlaka burada bir anısı vardır. Şişman amcanın dondurması burada meşhurdur. Oradan dondurma yemenin farkını o dönemin büyükleri yaşamış. Ulus'u gezdikten sonra buraya gelip biraz soluklanıp Kızılay'a gidebilirsiniz. Burayı görmeden Ankara'dan gitmeyin.

Başka yazılarımda görüşmek dileğiyle...

Etimesgut -Ankara

Etimesgut;  Eryaman , Elvankent, Bağlıca. Emirler, Güzelkent gibi geniş semtleri kaplayan Ankara'nın ilçesidir. Etimesgut'ta oturanların en büyük problemleri merkeze uzaklıktır.  Hava Lojmanları ,Elvankent ve Bağlıca çevrelerini temel alırsak metro hizmeti yoktur. Bağlıca tarafı yeni gelişmekte bir yer olup sosyal yapılandırmasının tamamlanması için daha zaman var gözükmektedir. 

Eryamanı ise kısmi olarak daha şanslı görüyoruz bu sene açılan metro hizmeti sayesinde vatandaşlar bir nebze rahatladılar . Ama mesafe çok ve bunun üzerine bir de aktarma eklendi. Bu iyi mi oldu kötü mü oldu ilerleyen zamanlarda göreceğiz. Banliyö trenlerinin Etimesgut için ayrı bir önemi vardır. 2-2.5  sene alt yapı çalışmaları sebebiyle banliyö tren seferlerinin durdurulması birçok kişiyi mağdur etmiştir. Daha iyi bir hizmet için yapacak bir şey yoktu evet. Peki daha iyi hizmet sağlandı mı diye düşünürsek trenin iç kısımlarında oturma yerleri, klima gayet güzel durumda. Durak seslendirmeleri faydalı olmaktadır .Buna karşın bilet kontrollerinin kişilerin tekeline verilmiş olması bu zamanda teknolojinin çok gerisinde gözükmektedir. Metro-ankaray sisteminde olduğu gibi elektro manyetik kartların banliyö trenlerinde halen daha kullanılmamasında  ısrar edilmesi sebepleri nedendir bilmem.  Çoğu kişinin bilet almadan bindiği ve kaçamak hareketlerle trende oradan oraya geçmekte olduğu dikkatlerden kaçmamaktadır. Etimesgut park, bahçe dinlenme alanı yönünden orta düzeyde bir ilçedir. 

Eryaman'da Göksu Parkı tercih edilen parklardandır. Eskiden bataklık diye bilinen Göksu Parkı çevresinde bugün ev fiyatları oldukça yüksektir. Özellikle gölü gören evler deniz manzaralı ev misali fiyatlara satılmakta ya da kiraya verilmektedir. Etimesgut her geçen gün daha gelişen bir ilçedir. Otobüs sıkıntısı pek yaşanmamaktadır. Konser alanları, kongre merkezleri, Sosyal alanlarından havuzu bulunmaktadır.

Elmadağ Kayak Merkezi - Ankara Tanıtım

Türkiye’nin başkentliğini yapan Ankara, kış turizminin önemli noktaları arasındadır. İl merkezine 17 kilometre uzaklıkta olan Elmadağ Kayak Merkezi’nde kayak sporu için gelenler için kayak evleri vardır.
Kayak merkezinde; aynı zamanda 4 yıldızlı bir otel bulunmaktadır. Hava kuvvetlerine ait teleski tesisi, kafeterya mevcuttur. Ankara’daki Elmadağ Kayak Merkezi, sezonu ocak ayında başlatır ve mart ayında sezonu bitirir.
Güzel bir kış tatilinin planlarını yapıyorsanız Elmadağ Kayak Merkezi’ni tercih edebilirsiniz. Tabii ilk olarak Elmadağ Kayak Merkezi yakınındaki otellerin birinde kendinize yer ayırmalısınız. Kayak merkezine üniversite araçlarıyla, belediye otobüsleriyle ve özel aracınızla ulaşabilirsiniz.
Kayak merkezinin pistleri orta ve kolay pistleri vardır. Kolaylıkla kayak yapma imkan sunar ve hem kış tatilleriniz için hem de hafta sonu tatilleriniz için tercih edebileceğiniz noktalardan biridir. Yapacağınız tek şey Elmadağ Kayak Merkezi yakınındaki otellerin birinde kendinize hemen yer ayırmanız.
Dört mevsim farklı güzellikler sunan Türkiye, kış turizmi açısından diğer önemli noktaları ile de sizleri güzel bir tatile davet ediyor. Palandöken Kayak Merkezi ve Uludağ Kayak Merkezi bu noktalar arasında en çok tercih edilen yerler arasındadır.

Eski İstanbul'dan Nostaljik Fotoğraflar


1. Eminönü yaya geçidi - 1978

2. Beyoğlu - 1930'lar

3. Galata köprüsü - 1978

4. Dolmabahçe - 1940'lar

5. Beyoğlu - 1958

6. Dolmabahçe - 1912

7. Eminönü - 1928

8. Sultanahmet Camii'nden Ayasofya'ya bakış - 1934

9. Milli Piyangocu Nimet Abla bir talihliye ikramiyesini teslim ederken - 1943

10. Eyüp - 1974

11. Kabataş sahili - 1960

12. Kadıköy - 1980

13. Eminönü - 1978

14. Kasımpaşa - 1918

15. İstiklal Caddesi - 1928

16. Emirgan - 1958

17. Kadıköy / Kızıltoprak - 1970'ler

18. Beyoğlu / İstiklal caddesi - 1925

19. Zeytinburnu- 1970'ler

Adı Ölüm virajı olan Zeytinburnu'nda araçların sık sık denize uçtuğu yerlerden biri

20. Eminönü - 1978

21. Beşiktaş Ortaköy Yolu - 1930'lar

22. Galata köprüsü - 1978

23. Beyoğlu - 1978

24. Zeytinburnu / Kazlıçeşme Kum iskeleleri - 1970'ler

25. Topkapı - 1960'lar

26. Arnavutköy Sırtlarından Boğaziçi - 1936

27. Aksaray - 1960'lar

28. Dolmabahçe Meydanı - 1940'lar

29. Beyoğlu / Tünel - 1940'lar

30. Galata Kulesinden Eminönü - 1930'lar

31. Karaköy - 1958

















Online Ziyaretçi

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı