Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
MaYRıT. Blogger tarafından desteklenmektedir.

Ankara Kalesi

Ankara’ya yolu düşen herkesin merak ettiği bir yerdir Ankara Kalesi. Anadolu Medeniyetler Müzesi, Rahmi Koç Müzesi gibi kültürel değerlerin olduğu kaleye ne yazık ki belediye tarafından gereken önem verilmemiş. Altındağ Belediyesi’nin oradan çıkmaya başladığınız yollar yokuş ve dar sokaklardan oluşmaktadır. Dar sokaklarında hediyelik eşyacılar çarşısını geçtikten sonra kuruyemişçileri sizi karşılar. O yokuşu çıkarken Gramafon  Kafe’ye uğrayabilirsiniz. Nostaljik bir esintisi vardır.       

                         

Halıcılar, tesbihçiler, saz-söz ustaları derken yorularak çıkılan yokuş kale kapısıyla başlamaktadır. Kalenin içerisinde çok sayıda restorasyon aşamasında ev bulunmakta. Bursa evi dikkati çekenleden bir tanesi. Kalenin çevresinde oturan çocuklar harçlıklarını çıkarmak için kaleye yaklaştığınızda yakanıza yapışabilir. İngilizce, Fransızca bitmiş Japonca bile çeviri yapabiliyorlar. Kalenin geçmişini öğrenmek istiyorsanız “ki istemiyorsanız da” onlar sizi bulur.









Kaleye çıkarken son yokuşta el emeği ürünlerini sergileyen teyzeler çanta, bileklik, tesbih satıyor. Bakmak serbest kesinlikle çekinmeyin. Bu aşamadan sonra artık kaleye geldik.  Kale zamanında nasıl yapıldıysa halen aynı. Ne bir korunak ne bir tadilat. Kalenin üstünde yürürken gecekonduların üstüne düşmeniz işten değil. Dikkatli olmakta fayda var. Yükseklik korkusu olanlar kalenin çevresinde pek dolaşmasa iyi olacağı kanaatindeyim.
Kale sanki Ankara’nın tam ortasında. Bir taraf eski gecekondu evler diğer tarafı modern yapılar. Keskin bir çizgi var.  Yapılaşma her şeyi gösteriyor. Ankara’ya hakim bir yerde olması kalenin en iyi yanı. Umarım belediye kale için biraz düzenleme yaparsa daha iyi olabilir. Şunu da söylemekte fayda var kale çevresi pek tekin değil. Belki oralarda güvenlik açısından da önelemler alınsa tadından yenmez.




Kaleden çıkmak için çıktığımız yokuşları iniyoruz geri. Bu sefer başka yoldan. Ulus’a çıkmak için inerken sağ taraftaki ara yolları takip ediyorsunuz. Kale çevresinin ne kadar çok modernize edilmesi gerektiğine oraları gezerken anlıyorsunuz zaten. Kale kapısından da geçtikten sonra güzel bir park karşınıza çıkıyor. Orada azıcık oturup soluklanın da yeşilliğin tadını çıkarım derim.

Diğer yazılarda buluşmak dileğiyle.

Paylaş:Facebook Twitter Google+

0 yorum:

Yorum Gönder

Online Ziyaretçi

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı