Galata Kulesi - İstanbul Rehberi
Galata Kulesi
İstanbul'un en önemli sembollerinden olan Galata Kulesi 528 yılında inşa edilmiştir. Bizans imparatoru Anastasius tarafından 528 yılında Fener Kulesi adıyla inşa ettirilmiştir. 1204 yılında ki çok büyük hasara uğramış olan kule daha sonra 1348 yılında " İsa Kulesi " adıyla yığma taşlardan yapılarak Cenevizliler tarafından yeniden yapılmıştır. 1348 yılında ise yeniden inşaatı bitmiş ve kentin en büyük binası olmuştur. Galata kulesi 1445-1446 yılları arasında inşa edilerek tekrar yükseltilmiştir.Derinliğinde bulunan çukurların altındaki kanalda birçok kafatası ve kemik bulunmuştur. Orta boşluğun bodrumu zindan olarak kullanılmıştır. Kulenin tarihinde bazı intihar olayları kayıtlara geçmiştir. 1876 tarihinde, bir Avusturyalı, nöbetçilerin dalgınlığından faydalanıp kendini kuleden aşağı atmıştır. 6 Haziran 1973 günü ise ünlü şair Ümit Yaşar Oğuzcan'ın 15 yaşındaki oğlu Vedat kuleden atlayarak intihar etmiştir. Oğuzcan bunun üzerine Galata Kulesi adlı şiiri yazmıştır. Bununla beraber Galata Kulesi konulu en uzun şiir 2009 yılında Aydın Meriç tarafından yazılmıştır, 2011 yılında Sone Yayınlarından yayımlanmıştır.
17. yüzyılın ilk yarısında IV. Murat döneminde Hezarfen Ahmet Çelebi ok meydanında uçuş eğitimleri yaparak tahtadan yaptırdığı kartal kanatlarını sırtına takmış ve 1638 yılında Galata kulesi'nden atlayıp uçmuştur. Bu uçuş Avrupa da büyük ilgi görmüştür. 1717 yılında Galata Kulesi yangın gözlem evi olarak kullanılmıştır. Galata Kulesi İstanbul'u görmek için gidilmesi gereken yer. Gece yada gündüz. İster yemek yemek için ister bir şeyler içmek için. Tabiki yemek içmek ikinci sırada kalıyor. Şehri görebilmek için en iyi yer. Birde Karaköy'den yürüyerek kuleye gitmek gerekiyor. Yol üzerinde bakına bakına gidiyorsunuz. Yüzyıllanmış binalar ve arnavut kaldırımı yollar.. Binaların farkına varmak İstanbul'un Avrupa'dan tamamen farklı olmadığını gösteriyor. Galata Kulesi'ne eğer haftasonu gidiyorsanız sıra beklemeyi göze almanız gerekecek. Kulenin dibindeki kafelerde güzel bir çay keyfi sizleri bekliyor.Galata Kulesinin inanılmaz bir manzarası var. Kuleye cıkarken dar sokakta arka plana Kuleyi alıp bir fotoğraf çekmeden geçilmez burada.. Anılarınıza en güzel İstanbul karelerinden
olan Galata Kulesi'ni ekleyin :)
Bir de söylemeden geçemeyeceğim şu ki malesef Galata Kulesi içindeki görevlileriyle bir otel havasına bürünmüş sanki..
Ve tabi Galata Kulesine giriş ücretli..
Yerli turistler için 6 tl, yabancı turistler için 10 tl..
Paylaş:Facebook
Twitter
Google+
İstanbul'un en önemli sembollerinden olan Galata Kulesi 528 yılında inşa edilmiştir. Bizans imparatoru Anastasius tarafından 528 yılında Fener Kulesi adıyla inşa ettirilmiştir. 1204 yılında ki çok büyük hasara uğramış olan kule daha sonra 1348 yılında " İsa Kulesi " adıyla yığma taşlardan yapılarak Cenevizliler tarafından yeniden yapılmıştır. 1348 yılında ise yeniden inşaatı bitmiş ve kentin en büyük binası olmuştur. Galata kulesi 1445-1446 yılları arasında inşa edilerek tekrar yükseltilmiştir.Derinliğinde bulunan çukurların altındaki kanalda birçok kafatası ve kemik bulunmuştur. Orta boşluğun bodrumu zindan olarak kullanılmıştır. Kulenin tarihinde bazı intihar olayları kayıtlara geçmiştir. 1876 tarihinde, bir Avusturyalı, nöbetçilerin dalgınlığından faydalanıp kendini kuleden aşağı atmıştır. 6 Haziran 1973 günü ise ünlü şair Ümit Yaşar Oğuzcan'ın 15 yaşındaki oğlu Vedat kuleden atlayarak intihar etmiştir. Oğuzcan bunun üzerine Galata Kulesi adlı şiiri yazmıştır. Bununla beraber Galata Kulesi konulu en uzun şiir 2009 yılında Aydın Meriç tarafından yazılmıştır, 2011 yılında Sone Yayınlarından yayımlanmıştır.
17. yüzyılın ilk yarısında IV. Murat döneminde Hezarfen Ahmet Çelebi ok meydanında uçuş eğitimleri yaparak tahtadan yaptırdığı kartal kanatlarını sırtına takmış ve 1638 yılında Galata kulesi'nden atlayıp uçmuştur. Bu uçuş Avrupa da büyük ilgi görmüştür. 1717 yılında Galata Kulesi yangın gözlem evi olarak kullanılmıştır. Galata Kulesi İstanbul'u görmek için gidilmesi gereken yer. Gece yada gündüz. İster yemek yemek için ister bir şeyler içmek için. Tabiki yemek içmek ikinci sırada kalıyor. Şehri görebilmek için en iyi yer. Birde Karaköy'den yürüyerek kuleye gitmek gerekiyor. Yol üzerinde bakına bakına gidiyorsunuz. Yüzyıllanmış binalar ve arnavut kaldırımı yollar.. Binaların farkına varmak İstanbul'un Avrupa'dan tamamen farklı olmadığını gösteriyor. Galata Kulesi'ne eğer haftasonu gidiyorsanız sıra beklemeyi göze almanız gerekecek. Kulenin dibindeki kafelerde güzel bir çay keyfi sizleri bekliyor.Galata Kulesinin inanılmaz bir manzarası var. Kuleye cıkarken dar sokakta arka plana Kuleyi alıp bir fotoğraf çekmeden geçilmez burada.. Anılarınıza en güzel İstanbul karelerinden
olan Galata Kulesi'ni ekleyin :)
Bir de söylemeden geçemeyeceğim şu ki malesef Galata Kulesi içindeki görevlileriyle bir otel havasına bürünmüş sanki..
Ve tabi Galata Kulesine giriş ücretli..
Yerli turistler için 6 tl, yabancı turistler için 10 tl..
0 yorum:
Yorum Gönder