Edirnedeki Anıtlar
Şükrüpaşa Anıtı:
Paylaş:Facebook
Twitter
Google+
Asıl adı Mehmed Şükrü Paşa olan Erzurum doğumludur. Bulgarların Edirne kuşatmasında 155 gün boyunca şehri müdafaa için uğraşmıştır. Anıt 1998 yılında 54. Mekanize Piyade Tugayı tarafından yaptırılmıştır. Edirne'nin en yüksek tepelerinden birinde bulunan bu anıtta müze bulunmaktadır.
Yeşil alanları, oturma alanları ve oda oda içinde Edirne Müdafaa'sı ile ilgili kıyafetlerin, eserlerin sergilendiği onlarca yer bulunmakta. Esaret dönemi ile kurtuluş arasındaki fotoğraflara baktıkça o zamanın içinde kayboluyor insan.
Bu arada söylemeden geçemeyeceğim. Edirne'de bulunan en temiz ve en güzel anıtıdır. Buraya geldiğinizde buraya mutlaka uğrayın. Kurtuluş mücadelesinde her ilde bir karakter öne çıktıysa Edirne'nin de önderi Şükrüpaşadır.
Savaş esaretinde Bulgar zulmü gören asker-sivil 20.000 insanın aç bırakılarak ölen şehitlerimiz anısına yapılmıştır. Tarihi Kırkpınar Güreşlerinin yapıldığı yerde olan bu anıtta yüzlerce şehidin adı mermerlere yazılmıştır.
Alanda asker heykeli, çeşme ve şehitlik anıtı bulumaktadır. Anlamı kadar büyük bir anıt olsun isterdik ama Çanakkale Şehitliklerinin minyatürü kadar ne yazık ki. "Bastığın yerleri toprak diyerek geçme, tanı." derken memleketin belki de en çok bu bölgelerinden bahsediliyor. Çanakkale kadar reklamı yapılmasa da Balkanlara açılan bu topraklar da Milli Müdafaa'da oldukça can yitirmiştir. Umarım Edirne'de şehitlerimiz için yapılacak olan mimarilerle dolacaktır.
Jandarma Şehitliği:
Meriç Nehrinin karşısına geçtikten sonra Karaağaç Yolu üzerinde sağda kalan küçük bir şehitliktir. Bu anıtın da diğerleri gibi bir hikayesi vardır: "Edirne teslim olmuştur. Ama burada düşmanı bekleyen 9 jandarma (Bazılarına göre 12) bu haberi komutanlarından duyana ve yeni emir alana kadar savunma savaşı vermede kararlıdırlar. Teslim haberlerine aldırmazlar ve tamamı kahramanca savaşarak şehit olur. Kurtuluş Savaşı sırasında bu acı öyküyü dinleyen dönemin Valisi Hacı Adil Bey çok etkilenir ve bu kahramanlar için 1915'te bir anıt yapımına öncülük eder."
Bu inançlı kahramanlarımız yapılan anıt yıllanmış ağaçların arasında kendisini gösteriyor. Vatan için kendi canını hiçe sayan milyonlarca şehidimiz için bir Fatiha'da burada okumayı unutmayalım. Her adımımızda görmesekte şehitlerimizin suladığı topraklardan yoluma devam ediyorum.
Gezdiğim yerler arasındaki en modern çizgilere sahip anıt Lozan Anıtı. Lozan anlaşmasıyla Karaağaç Türk topraklarına yeniden katılmıştır bu önemli olayı ölümsüzleştirmek için Üniversite başta olmak üzere seferber olunup yapılmış. 1998 yılında açılışı gerçekleştirilmiş ve 3 sütunu olan anıtta büyükten küçüğe sıralamak gerekirse en uzunu Tükiye, orta uzunluktaki Edirne, en kısa olan sütun ise Karaağaç'ı temsil etmektedir. Kadın figürü estetik, zerafet ve hukuku. Elindeki güvercin de barışı temsil etmektedir.
Anıtın yanında küçük bir müzesi var. Burası son yıllarda en çok ziyaretçi toplayan yerlerdendir. Edirne'ye gelip burada fotoğraf çekilmeden gitmeyin. Zaten 100 metre ötesinde eski tren garı ve alabildiğine yeşil bir alan var. Sevdiklerinizle burada bir mola verip kahvenizi için sonra yolunuza devam edersiniz.
Tarih derslerinde duyduğumuz o savaş tazminatı karşılığında alınan "o yer"i gelip görün ki tazminatın bize kazandırdığı bu güzelim şirin kasabanın keyfini çıkartın.
Sonraki yazılarımda görüşmek dileğiyle.
0 yorum:
Yorum Gönder